31 Ağustos 2010 Salı
PEŞEMAL VE KÖRİLİ TAVUK
27 Ağustos 2010 Cuma
26 Ağustos 2010 Perşembe
İFTARDA NE VAR
Bu akşam iftar menümüzde sadece mantı ön plandaydı , ee ramazanda bi mantı yapmaycak mısın anne dedi Gökhan bende niye yapmayayım ki istiyorsan hemen dedim ,çok sever Gökhan mantıyı ben de hep yapayım der sonrada başka yemekler girerdi araya kalırdı mantı yapımı ,bugüne kısmetmiş,iftara 45-50 dakika kala hazrlık başladı iftar topu atılmadan 10 dakika önce mantılar servise hazır hale geldi sofra hazırlama telaşıyla görüntü alamadım ama bi dahaki sefere hem görüntü hem tarif.domates çorbası ,taze fasulye yemeği,yaprak sarması ve biber dolmasıyla salata da olmasına rağmen hiç birine pas vermeden tereyağlı mantı baş rollerdeydi,ve de boooolllllll su,suyu içince zaten insanın pek yemek yiyesi gelmiyor sıcaklarda iftarla birlikte üç bardak su içiliyor devamı yemek aralarında ,Neyse şimdilerde hava serinledi de rahat ettik hele ramazanın ilk günleri ne zor atlattık allahın izniyle,çok sıcaktı ilk 7-8 gün.
Tatlımızda pastahaneden tulumba ve ince sarmalı tatlıdan.
Bugünde böyle geçti işte.
Tatlımızda pastahaneden tulumba ve ince sarmalı tatlıdan.
Bugünde böyle geçti işte.
EMSAN KUŞHANE
Bugün 22 yıllık emsan tencerelerimi değiştirmeye daha doğrusu yenilemeye karar verince doğru emsan satan mağazaya gittik,çok çeşidi çıkmış baya bi yenilenmiş,kuşhane serisinden aldım kullanıma ,diğerlerini 22 yıl kullandım dahada kullanacağım ,bu aldıklarımda gider epey onlara ek olarak
KUŞHANE adı nerden geliyor diye de bir araştırma yapayım dedim ve işte:yayvan küçük tencere demekmiş,ne varsa yine eskilerde var onların her dediği yaşadığı bugünlerde gündeme gelip yeniden doğuyor,duyardımm önceleri kuşhane tencerede pişirelim yemekleri diye çocukluğumuzda bakırdan tencereler revaçtaydı çeyizler bile bakırdı şimdi ise setler aldı yerini hepsi bir arada çelik tencereler acaba eski yaşamdaki kullanılanlar mı güzeldi şimdikiler mi diye düşününce sağlıklı olmak adına eskiler daha bi anlamlı ve güzeldi diyorum.
22 Ağustos 2010 Pazar
YOĞURTLU MİSKET KÖFTELİ ÇORBA
kıymayı bir kuru soğanı rendeleyip tuz,karabiber ve bir diş sarmısak rendesiyle bir kaşıkta un ilavesiyle yoğurdum.Sonra küçük köfteler yapıp su yardımıyla(elimi ıslatıp) unlu tepsiye gelişigüzel koydum,diğer tarafta bir tencerede 1 lt kadar suyu koyup kaynattım,sonra köfteleri içine attım,biraz pişmesini bekledim köftelerin,sonrada bir kaşık yoğurt bir kaşık un çırpıp tencereden kaynayan sudan bir kaşık alıp karıştırdım ve tencerenin içine bu karışımı karıştırarak boca ettim,tuzunu ekledim,ve tereyağını naneyle kızdırıp bir kaşıkta salça ile kızgın olan karışımı tencereye ekledim. ve yemek hazır afiyet olsun!
10 Ağustos 2010 Salı
7 Ağustos 2010 Cumartesi
MELEVCAN KAVURMASI

Bu karadenize has otlardan biridir,dağlardan,yol kenarlarından toplanır,tıpkı böğürtlen gibi toplarken dikenlerden korunmak gerekir,bir adıda dikenucu dur,pazarda 4-5 liradan satılıyor kilosu çok ahım şahım bir şey olmasada yemekten büyük tat alıyoruz karadenizli olarak,ünye'de sabah çayının yanında bile yedik,biz seviyoruz.Balıkesir Akçay'da da tek tük satıldığını görmüştüm,bu karadenizliler var ya her yere yemek kültürlerini damak tadlarını taşıyor.Gelirken mis gibi tereyağ da getirdik,ayrıca teyze kızımın ağacından toplayıp verdiği reçellik eriklerden de reçelimi yaptım,rengi kıvamı çok güzel oldu.
6 Ağustos 2010 Cuma
5 Ağustos 2010 Perşembe
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)